Mümin kullarını ağırlamak için Firdevs cennetini hazırlayan Allah’a
hamd olsun. O ki, onları Firdevs’e ulaştıran salih amelleri, kendileri için
kolaylaştırmış; artık onlar da başka bir işle meşgul olmamışlardır. O ki,
onlar için Firdevs’in yolunu kolay eylemiş; böylece onlar, daha onlar
yaratılmadan önce kendileri için yaratılan ve daha onlar var edilmeden
önce, onları içine yerleştirdiği Firdevs’e ulaştıran yola, boyun eğerek
girmişlerdir. O ki, Firdevs’in etrafını hoşa gitmeyen şeylerle çevrelemiş
ve onları, hangisinin daha güzel amel edeceğini denemek için imtihan
yurduna çıkarmıştır. O ki, oraya giriş gününü, huzuruna varılacak güne
ertelemiş ve o günden önceki fani hayatı bir ecel eylemiş ve oraya hiçbir
gözün görmediği, hiçbir kulağın işitmediği ve insanın kalbinden geçmemiş
nice nimetler koymuştur. O ki, Firdevs’i apaçık ortaya koymuş; ta
ki onlar, Firdevs’i, gözle görmekten daha tesirli olan basiret gözleriyle
görmüşlerdir. Yine onlara, onlar için hazırladığını resulünün diliyle
müjdelemiştir. Ki bu müjde, beşerin en hayırlısının diliyle verilen en hayırlı
müjdedir. Ayrıca onlara verdiği müjdeyi, onların orada ebedi olarak
kalacakları ve oradan ayrılmayı arzu etmeyeceklerini (söyleyerek)
kemâle erdirmiştir.
Allah’a hamd olsun. O Allah ki, gökleri ve yeri yaratan, melekleri
resuller eyleyen ve resulleri, resullerden sonra insanların Allah’a karşı
bir hüccetleri kalmasın diye müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak gönderendir.
Zira O, insanları abes olsun diye yaratmamış ve onları başıboş
bırakmamıştır. Şayet onları gaflet içinde bıraksaydı … Ancak böyle olmamış,
aksine onları büyük bir iş için yaratmış ve onları yüce bir konu
için hazırlamıştır. Ayrıca onlar için iki yurt imar etmiştir ki ilki, davetçiye
icabet eden ve Kerim olan rabbinden başka bir bedel arzu etmeyenler;
diğeri ise davetçiye icabet etmeyen, başını kaldırıp da bakmayan ve
davetine hiçbir ümit bağlamayanlar içindir.